2 Ekim 2016 Pazar

Deccalin iki boynuzu YPG- DEAŞ

     Deccal Deşifre Oluyor

Binlerce yıldır şeytanın Ademoğluna açtığı savaşı anlatan kutsal kitaplarımız, onun tuzaklarına düşüldüğü taktirde neler olabileceğini yaşadığımız bu yüzyılda savaşlarda, mecburi göçlerde yaşamını yitiren milyonlarca masum insanlarla tüm dünyaya gösteriyor. 
Bunu elde edebilmek için ise iki planı var.  Birincisi; Allahı inkar ettirip, tamamen tesadüf eseri dunyada olduğunu, hayatta kalabilmesi için ise güçlü, acımasız , merhametsiz olması gerektiği, sadece iki gruba ayrılmış; güçsüz kontrol edilebilir bir kitle, ve onları yöneten bir avuç güçlü acımasız merhametsiz bir gurup olması gerektiği. Yani Ateiszm komünizm leninizm Stalinizm maoizm gibi şeytani ideolojiler.
İkincisi ise; Görünüşte Allaha iman ediyor gibi görünüp dindar muttaki gibi müslümanların icine girip dine ait temel vasıfları zedelemek, çarpık şeytani sevgisiz beyni ile islamı yorumlayarak bu cikarimlarini salih bir mümin olma vaadi ile kandırarak insanların bagnaz ve yobaz olmalarını sağlamak bunu şeytani bir ideolojiye çevirmektir. El Kaide, Isid, Boko haram vb..  
Allaha inananlari Allah ile kandırırken, henüz iman nasip olmayan insanları diğer boynuzu ile korkutarak bakın inanirsaniz böyle olursunuz deyip o şeytan beyni ile bir kısır döngü oluşturmaya çalışmaktadır.  Ancak o da biliyor ki Allahın gerçek kullarina asla gücü yetmeyecek.  Kurani kerim de de vaadedildigi gibi Allah nurunu tamamlayacaktir.  O şeytanın hilelerine karşı her zaman tetikte olmalı Kuranin ipine sımsıkı sarılıp dağılıp ayrilmayarak Allahın gerçek kullarim dediği zümreye dahil olmak için ve bütün müslümanlari Gerçek mümin olmasi için iyiliği emredip kötülükten alikoymalidir.
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
"Ancak tevbe edenler, ıslah edenler, Allah´a sımsıkı sarılanlar ve dinlerini katıksız olarak Allah için (halis) kılanlar başka; işte onlar mü´minlerle beraberdirler. Allah mü´minlere büyük bir ecir verecektir." 4-Nisa : 146

10 Eylül 2016 Cumartesi


İngiliz derin devletine ve Tony Blair’a karşı çok dikkatli olmak lazım…

İngiliz derin devletine ve Tony Blair’a karşı çok dikkatli olmak lazım…
Tony Blair Türklerin yok edilmesi gerektiğini söyleyen Gladstone'a hayran!

Türkiye’de 15 Temmuz gecesi yaşadığımızdarbenin arkasında olan ve hükümet tarafından sürekli “üst akıl” olarak bahsedilenin İngiliz derin devletiolduğunu hiç durmadan söylüyoruz ve yazıyoruz. İngiliz derin devleti ajanlarıyla, yancılarıyla, devletleri içten çökertmeye çalışan elemanlarıyla ve her gazetede parayla besledikleri münafıklarla çok derin bir çalışma yürütüyor ve farkındaysanız kendisini hiç sezdirmiyor.
İngiliz derin devletinin adamları özel şifrelerle mesajlaşıyorlar, hepsi İslam’ın yerine getirmek istedikleri Rumiliği (Mevlana’yı) savunuyorlar. Evrimi ve homoseksüelliği var güçleriyle destekliyorlar.
İngiltere eski başbakanı Tony Blair’e karşı Türkiye’nin çok dikkatli olması lazım. Tony Blair İngiltere’de homoseksüller için en fazla hizmet yapan başbakan olarak tanımlanıyor. Bir homoseksüel dergisi Tony Blair’i İngiltere’nin başlıca homoseksüel dostu olarak tanımlıyor. Tony Blair de bundan gurur duyduğunu açıklıyor.
Tony Blair İnanç Vakfı sitesinde Gülen hareketini övüyor. Gülen hareketinin en sıkı destekçilerinden. Tony Blair’in “Faith Foundation” isimli vakfı Ed Hüseyin’in kurduğu “Quilliam Vakfı” ile yoğun bağlantı içinde.
Tony Blair 2012 yılında yani Suriye Savaşı birinci yılındayken yapılan korkunç katliamlara rağmen Beşar Esad’a şövalyelik verilmesini istiyor. Çünkü Suriye’de yoğun bir şekilde Müslüman kıyımı gerçekleştiriliyor.
Ed Husain Tony Blair’in İnanç Vakfı’nda kıdemli danışman ve strateji direktörü olarak görev yapıyor. Tony Blair’in İnanç Vakfı, Ed Husain'in yöneticisi olduğu Gülen’in İngiltere’deki kuruluşu Dialogue Society ile paralel çalışmalar yapıp üç semavi dini birleştirmeye çalışıyorlar.İslam’ın yerine şarabı helal kılan, homoseksüelliği öven, evrimi savunan Rumiliği getirmeye çalışıyorlar.Mevlana’nın kitabında Kuran’a mualif sapkın ifadelerin hepsini kabul edip yayıyorlar.
Tony Blair okul yıllarında sapkınlığı ile tanınan şarkıcı Mick Jagger’a özenmiş, onun gibi giyinip davranıyor. Gülen grubunu destekleyen yayınları ile dikkat çeken ve Müslümanlar aleyhine tavrıyla bilinen Rupert Murdoch’un dostu ve çocuğunun vaftiz babası. Murdoch Türkiye’deki Fox TV’nin de sahibi.
Tony Blair başbakanlığının ilk altı senesinde İngiltere askerlerini beş kere savaşa gönderdi. Daha önce hiçbir İngiliz başbakanı bu kadar sayıda savaş kararı almamıştı. Bush’un politikalarını tam anlamıyla destekledi. Kendi partisinden 139 milletvekilinin karşı çıkmasına rağmen Irak ve Afganistan işgallerinde yer aldı. Daha sonra da hata yaptığını söyleyerek özür diledi!
2000 yılında Tony Blair homoseksüellere İngiliz ordusunda görev alma hakkı veriyor. 2001 yılında homoseksüel cinsel ilişkide rıza yaşını 16’ya indiriyor! 2002’de homoseksüel çiftlere çocuk edinme hakkı tanınıyor. Ondan sonra binlerce çocuğun ırzına geçildi hatırlarsanız. Kendisi Rumi, Darwinist ve homoseksüel destekçisi. Türkiye’de, Ürdün’de, Pakistan’da, Hindistan’da kendisini destekleyenler var, bunların hepsi aynı zamanda Rumi.
2007 yılında Blair başbakanlıktan ayrıldıktan sonra Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, Amerika ve Rusya’nın Ortadoğu elçisi oldu. Tony Blair Türkiye’de de birçok kişi ile bağlantı halinde, İngiliz derin devletinin en sevdiği elemanlarından biri.
Tony Blair taktik olarak kendisini tüm dünyaya koyu dindar tanıtıyor.Kurduğu vakfın adı: Faith Foundation. Halbuki kendisi homoseksüelliği var gücüyle destekliyor, Darwinist ve Rumi. İslam’a tamamen karşı ve Rumiliği savunuyor.
Tony Blair aynı zamanda Türkiye’nin düşmanı olan eski İngiltere başbakanıEwart Gladstone’nun da büyük hayranı. Onun bütün prensiplerini candan kabul ediyor, kendisi “bu asırda Gladstone’u temsil ediyorum” diyor. Ewart Gladstone ‘da “Türkler insanlığın insan olmayan numuneleridir. Kuran’ı Müslümanların elinden almalıyız, yoksa onları yenemeyiz”diyor. Bunu nasıl yapacaklar? Güya kendi kafalarınca İslam’ın yerine Rumiliği koyacaklar. Çünkü Rumilikte her türlü sapkınlık var. Rumi diyor ki “Kuran vahiyle geldi Hz. Muahmmed’e, Cebrail getirdi diyor, ama bana gelen kitap yani Mesnevi direk Allah’tan geldi diyor. Aracı olan kitap yok olur” diyor. “Yani Kuran yok olacak” diyor, “Mesnevi de sonsuza kadar kalacak” diyor. “Benim kitabımda dahomoseksüellik, şarap her şey helal” diyor.
Fethullah Gülen darbenin görünen yüzüdür ama darbenin arkasında asıl İngiliz derin devleti var.İslam’ın yerine Rumiliği koymaya çalışıyorlar, Türkiye’yi yirmi parçaya bölmeye çalışıyorlar. Türk devleti bu kirli oyunlara karşı ve İngiliz derin devletinin ajanlarına karşı çok dikkatli olsun.

İslam alemini yok edecek Deccal ordusu olarak görüyor!


İngiliz derin devleti PKK/YPG'yi İslam alemini yok edecek Deccal ordusu olarak görüyor!

İngiliz derin devleti PKK/YPG'yi İslam alemini yok edecek Deccal ordusu olarak görüyor!
PKK/YPG'yi bölgede güçlendirmek (Türkiye'yi bölmek için) İngiliz derin devletinin planıdır.

Kısa bir süre önce Amerikan askerleri ileYPG’nin ortak operasyon görüntüleri yayınlandı. Amerika’nın YPG’yi nedenterörist örgüt olarak kabul etmediğinin ispatı bu fotoğraflar. Bizde de her ne hikmetse YPG’yi bir türlü terörist örgüt olarak kabul etmeyenler var. Halbuki YPG direk PKK ya bağlıdır, PKK’nın isim değiştirmiş bir başka koludur.
YPG, Amerika ve İngiliz derin devleti de iç içeler. Cinayete alışmışlar. Gidip gasp yapıp, hırsızlık yapıp ihtiyaçlarını gideriyorlar. Tam maceraperest, nerede böyle pislik, katil, ahlaksız, haysiyetsiz, lümpen takımı varsa Amerika da İngiltere de buraya gönderiyor. Bunlar da her türlü rezilliği yapıyorlar orada. Müslüman aleminin başına bela oldular. Dünyanın nerede azgını varsa, gözü dönmüş böyle psikopatlıktan zevk alan sapık tıynetli adam varsa orada. İslam aleminin bunlarla yavaş yavaş yok edeceklerini düşünüyorlar bu it-kopuk takımıyla. Güya bir Deccal ordusu kurdular kendi kafalarına göre.Iraklıları yok edecekler, Suriyelileri yok edecekler, Suriye’nin de başına bela oldular. Irak’ın da başına bela oldular. Türkiye’nin de başına bela oldular.
Cemil Bayık da BBC’ye röportaj veriyor, BBC’de  ‘PKK, Türkiye’yi uzun bir bağımsızlık savaşı için uyarıyor’ başlığıyla duyurmuş bu haberi. Cemil Bayık BBC’ye verdiği röportajda, Amerika ve İngiltere’yle doğrudan görüşmelerinin olduğunu ve Türkiye’ye karşı uzun ve yoğun sürecek bir savaş yürüteceklerini söylüyor. “Amerika ve İngiltere gerilla ile doğrudan iletişimde” diyen Cemil Bayık, Ankara’yı Kürtleri diz çöktürmeye çalışmakla suçlayarak Türkiye’yi bölmek istemediklerini de iddia ediyor. Ve örgütün müzakerelere halen açık olduğunu söylüyor.
Şimdi burada son derece mantıksızca bir konuşma var. Bölmek değilse amaçları nedir? Niye sahtekarlık yapıyorlar? Halbuki tek amaçları Türkiye’yi bölmek. Bölmenin dışında niye savaşsınlar? Niye kan dökülüyor o zaman? Tabii ki bölmek istiyorlar. Ve Amerika’nın, İngiltere’nin de kendilerini desteklediğini açık açık söylüyor işte. Ama asıl arka planda olan İngiliz derin devletidir. Daha önce olayın arkasında Amerika’nın, İngiltere’nin olduğunu hiç söylemiyorlardı. Ama deşifre edilince bu gerçek herkes tarafından söylenmeye başladı.
Kısacaİngiliz derin devleti, İslam alemini yok edecek Deccal ordusu olarak görüyor PKK'yı, YPG’yi. Cemil Bayık gibi tipleri de o ordunun azılı deccal başları olarak görüyorlar. Dolayısıyla utanmadan pervasızca onları desteklemeye devam ediyorlar. Bunları sadece eleştirmek yetmez, bütün dünyaya tanıtmak lazım. Yaptıklarının mantıksızlığını halka anlatmak lazım. Bunların amacının Türkiye’yi bölmek ve Türk topraklarında Komünist, Stalinist bir devlet kurmak istediklerini sürekli vurgulamak lazım.

26 Ağustos 2016 Cuma

KADININ GERÇEK DEĞERİ

ÖYLE DEĞERLİ Kİ BİLEN KAZANIYOR

Kadın... Hem güçlü, hem naif.. Hem kahraman, hem şefkate muştak.. Hem iradeli ve sabırlı, hem de sevgisiz yaşayamiyor... Bunca zaman hakettiği güzel zanni göremedi kadın.  Hem erkeklerden hemde kadınlardan.  Ayette Rabbimiz: Kovulmus seytandan rabbim sana sığınırım " Allah size şan ve serefinizi verdi" buyururken, Allah'ın yarattığı fitrata muhalif şeytani bir akilla kadini aşağı gorenlerde hem erkekler hem de kadınlar. Allah'ın razi olduğu bir kadın, Allahın razı olmadığı bir milyon erkekten ve kadından üstün ise... O zaman üstünlük takvada olmuyor mu? Ayrıca Allahın güzelliği ile her hali ve tavrı ile bir nimet olarak yarattığı tecellisidir diye düşünülürse O'na yapilan zulüm, zulumlerin en kötüsü olmaz mı? Kadınları Allah için seven, Kadınlarda Allahın güzel tecellilerini gören bir dünya da yaşamak güzel olmaz mıydı???

25 Ağustos 2016 Perşembe

Mehdi'miz nerdesin???

Merhaba Mehdiyet

Hergün yeni bir mucizeye uyaniyoruz. Olaylar o kadar seri gerçekleşiyor ki tıpkı peygamberimiz in tasvir ettiği gibi.. Kopmuş bir tesbihin taneleri gibi.. felaketler savaşlar darbeler acılar gözyaşları haksızlıklar bunun yanında hissedilen bir baska acaip bir şey, bir his.. bir oluşumun , bir başlangıcın heyecanını andıran garip duygusu.  Doğum gibi.. Sancılara ve acılara kahretmeden doğacak olan bebeğin heyecanı gibi.  MEHDIYET evet bunun adı MEHDIYET.  Çıkan alametleri yüzlerce gerçekleşen hadisler ve son zamanda oluşumuzun gerçekliği bütün bunlar tek bir şeyi sorgulatiyor.. Mehdi' miz Nerede?? 
Her ne olursa olsun bu kutlu dönem müslümanlar tarafından her saniyesinin değerlendirilmesi gereken bir dönem.  O' nu arayip bulma dönemi.  Hayalimdeki Mehdiyi O'nu anlatan hadislerle birlestiriyorum. Ve O'nu çok sevdiğimi anlıyorum.  
Allahım sen sözünde durursun.. Sen şöyle buyurdun: Kovulmus seytandan Rabbim sana sığınırım " Allah nurunu tamamlayacaktir... Allahım Mehdimizi buldur. Nurunu tamamlamaya bizleri de vesile eyle.  Seni çok seviyorum Amin... :)